Antalya Büyükşehir Belediyesi Su ve Atıksu İdaresi  Genel Müdürlüğü’nde (ASAT) mühendis olarak görev yapan L.., 2017 yılında “Su katılmamış bir evetçiden yüzlerce kez yapılmış bir öz eleştiri…” başlığı ile beraber sosyal medya hesabı üzerinden bir paylaşımda bulunmuştu, Anayasa Mahkemesi, sosyal medya mesajı için ceza kesilen memurun cezasını iptal etti.

Antalya Körfez gazetesi, L..’nın paylaşımını, “ASAT’ı karıştıran paylaşımlar” başlığıyla çeşitli eklemeler yaparak haberleştirdi.

Orijinal paylaşıma eklenen kısımlar özetle şöyleydi:

“ASAT’ta çalışan L..’nun,…, mesajı kurumu karıştırdı. ASAT’ta çalışan FETÖ’den soruşturulanların sülalece yönetici olduklarını ve kendilerini Süleymancı diye tanıttıklarını iddia eden L..,…, diye patladı. Süleymancıların tarikatına geçenlerin,…, sıfır liyakatle yöneticiliği kaptığını ileri süren L..,…, ASAT’ta tarikat torpili döndüğünü gündeme getiren L..,…, ifadelerini kullandı.”

Haber üzerine, o dönem AKP’li Menderes Türel’in başkanlığını yaptığı Antalya Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı ASAT, “Devlet memuru vakarına yakışmayan itibar ve güven duygusunu sarsacak nitelikte davranışta bulunmak” iddiasıyla disiplin soruşturması başlattı.

L.. paylaşımına eklemeler yapıldığının, gazete tarafından yapıldığının, bizzat muhabir tarafından kabul edildiğini, tekzip amaçlı gönderdiği yazının gazetede yayımlandığını, bu durumun idare tarafından da bilindiğini belirterek üzerindeki tüm suçlamaları reddetti.

Buna rağmen ASAT uyarma cezası verdi. L.. dava açtı. İdare mahkemesi davasını kabul etti ancak ASAT’ın istinaf talebini değerlendiren  Bölge İdare Mahkemesi L..’nun üzerine atılı suçu işlediğine karar verdi.

“MEMURLAR DA BİREY, SİYASİ GÖRÜŞE SAHİP OLMA HAKLARI VAR”

Bu aşamadan sonra L..’nun bireysel başvuruda bulunduğu Anayasa Mahkemesi (AYM) şu tespit ve değerlendirmelerde bulundu:

Söz konusu olan ifade özgürlüğü olduğu için devlet memurlarının da birer birey olduğu, siyasi görüş sahibi olma, ülke sorunlarıyla ilgilenme, tercih yapma gibi sosyal yönlere sahip olma haklarının bulunduğu gözardı edilmemelidir

Anayasa Mahkemesi çok sayıdaki kararında ifade özgürlüğüne gerekçesiz olarak veya Anayasa Mahkemesince ortaya konulan kriterleri karşılamayan bir gerekçe ile yapılan müdahalelerin Anayasa’nın 26. maddesini ihlal edeceğini ifade etmiştir.

İfade özgürlüğüne yapılan bir müdahalenin demokratik toplum düzeninin gereklerine uygun kabul edilebilmesi için kamu makamları tarafından ortaya konulan gerekçelerin ilgili ve yeterli olması gerekir.

Kamu görevlisinin düşünce açıklamasını kamu görevi statüsünün ve görev yaptığı alanın kendisine sağladığı unvanı dâhil herhangi bir olanağı kullanarak yapmış ise bunun gösterilmesi gerekir.

Değerlendirmelerinde Anayasa Mahkemesinin kabul ettiği standartları uygulamayan idare ve BİM’in başvurucunun bir disiplin cezası ile cezalandırılmasının zorunlu toplumsal bir ihtiyaca karşılık geldiğini ilgili ve yeterli bir gerekçe ile ortaya koyduğunu kabul etmek mümkün olmamıştır.” denildi..

HÜKÜM: İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ İHLAL EDİLDİ

Yüksek Mahkeme, inceleme sonunda kurduğu hükümde, ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine ilişkin iddianın kabul edilebilir olduğuna, kararın bir örneğinin ifade özgürlüğünün ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak üzere idare mahkemesine gönderilmesine oybirliği ile karar verdi.