Gözde Söğütlü, Kenya ve Somali kara sınırının aşamalı olarak yeniden açılmasının etkilerini AA Analiz için 3 soruda kaleme aldı.

- Sınırlar neden kapatılmıştı?

Doğu Afrika'nın iki komşu ülkesi Kenya ile Somali arasındaki sınır, Somali hükümetinin 1991'de düşmesinden bu yana her zaman sorunlu oldu. Kenya ile Somali arasındaki sınır noktaları, Eş-Şebab terör örgütünün saldırılarının ardından eski Kenya Cumhurbaşkanı Mwai Kibaki yönetimi tarafından 2011 yılında kapatıldı. 700 kilometre uzunluğundaki Kenya-Somali sınırı, Somali merkezli radikal dinci Eş-Şebab terör örgütünün Kenya topraklarında gerçekleştirdiği turist ve yabancı yardım görevlilerinin kaçırılmasını da içeren saldırılarını engellemek amacıyla kapatıldı.

Eş-Şebab terör örgütü, Afrika Birliği (AfB) öncülüğündeki Somali'deki barışı koruma operasyonlarında 2011 yılından bu yana aktif rol alan Kenya'da adından söz ettirecek saldırılar gerçekleştirdi. Kenya, 2011 yılından bu yana 2013 Eylül ayında Nairobi'deki Westgate alışveriş merkezine, 2015 Nisan ayında Garissa Üniversitesine, 2019 Ocak ayında Dusit otel kompleksine yönelik olmak üzere Eş-Şebab tarafından üstlenilen birçok saldırının hedefi oldu. Örgütün 2015 yılında Kenya Garissa Üniversitesi merkezli saldırısında 150 kişi hayatını kaybetti ve en ölümcül saldırı olarak kaydedildi. Diğer yandan Kenya askerlerinin taciz ateşlerine karşılık veren Eş-Şebab'ın saldırıları nedeniyle 2013 yılından bu yana 300'den fazla Kenyalı köy sakini hayatını kaybetti. Eş-Şebab'ın saldırıları Kenya'nın kuzeyiyle sınırlı kalmadı, ülkenin doğusunda Lamu'dan turizm sektörünün kalbi Mombasa'ya kadar olan bölgeyi de etkiledi.

- Sınırların kapatılmasının etkileri nelerdi?

Somali ve Kenya, aşırılık yanlısı Eş-Şebab terör örgütüne karşı stratejik ortak olmanın yanı sıra bölgedeki kilit ticaret ortakları. Bu sebeple iki ülke arasındaki sınırların kapatılmasının sosyo-ekonomik, kültürel ve ticari olmak üzere çok boyutlu etkileri bulunuyor.

Sınır noktalarının kapatılması, sınır köylerinde yaşayan Kenyalıların, ekonomik ve ticari faaliyetlerini zayıflattı ve sosyal yaşamlarını olumsuz etkiledi. Sınırların kapalı olduğu dönemde balıkçılar ve tüccarlar, Kenya'dan Somali'ye serbest şekilde geçemedi. Dolayısıyla İshakani, Ras Kamboni ve Sarira bölgelerinde balıkçılık ticaretinde aksamalar yaşandı. Sınırların yeniden açılması ile taleplerini yineleyen Kenyalı Lamu sakinlerinin çoğunluğu balıkçılıkla uğraşan tüccarlardan oluşuyor. Lamu Balıkçıları Plaj Yönetim Birimleri Ağı Başkanı Mohamed Somo, 12 yıllık sınır kısıtlamasının geçim kaynakları açısından negatif sonuçlar doğurduğunu belirtti.

Sınırların kapatılması sınır topluluklarının sosyal yaşantılarını da olumsuz etkiledi. Kismayo ve Mogadişu'dan gelen Somalililerle evlenen Kiunga, İshakani, Ras Kamboni ve Sarira'daki Lamulu sakinler, sınırların kapatıldığı süre zarfında ailelerinden ayrı yaşamak durumunda kaldı. Bu durum uzun vadede aile ilişkilerinin zarar görmesine neden oldu. Ayrıca, Kiunga'da yer alan sağlık merkezi, Ras Kamboni ve komşu bölgelerden gelen Somalili hamile kadınlar ve çocukların tedavi olabildiği tek merkezdi. Sınırların kapatılmasıyla Kiunga bölgesine geçiş sağlayamayan çok sayıda kadın ve çocuk da sağlık hizmetlerinden yararlanamadı.

Güvenlik kaygısından kaynaklanan sınır kısıtlaması paradoksal bir şekilde bölgedeki istikrarsızlığı da artırdı. Somali İç Güvenlik Bakanı Abdirizak Mohamed Omar, [1] mülteciler arasına sızmış potansiyel teröristleri kastederek çoğunun zaten Kenya'da olduğunu belirtti. Omar'a göre, sınır kısıtlaması Eş-Şebab saldırılarına karşı faydasız ve etkisiz kalıyor. Bununla birlikte Eş-Şebab'ın kıyı bölgesinde artan saldırılarının ardından kapatılan sınır noktaları, yasa dışı uyuşturucu ticaretini ve insan kaçakçılığını teşvik etmeye devam ediyor.

- Sınırların açılması iki ülke ilişkilerini nasıl etkiler?

Kenya İçişleri Kabine Sekreteri Kithure Kindiki 14 Mayıs'ta, sınır topluluklarının pek çok ortak özelliğe sahip olduğu Kenya ve Somali arasında kapalı olan 3 sınır noktasını yeniden açmayı kabul ettiklerini açıkladı. 1 Temmuz itibarıyla aşamalı olarak yeniden açılmasına karar verilen 3 sınır noktası arasında Mandera-Belet Hawo (Belethawa), Liboi Harhar-Dhobley ve Kiunga-Ras Kamboni yer alıyor.

Somali etnik kökenli bireylerin Kenya vatandaşı olması nedeniyle ortak bir kültüre de sahip olduğu düşünüldüğünde sınırların açılması kararının, iki ülke arasında ticari, ekonomik, kültürel ilişkileri normalleşmesini sağlayarak ivmelendirmesi bekleniyor.

Afrika içi ticareti teşvik etmeyi amaçlayan Afrika Kıtasal Serbest Ticaret Anlaşması (AfCFTA) ile uyumlu olan karar aynı zamanda iki ülke arasındaki ticaretin ve diplomatik ilişkilerin de geliştirilmesi yönünde atılmış önemli bir adım. Karar, bu açıdan Kenya ve Somali arasında insan ve sermaye akışını artırarak yerel halk için istihdam yaratılmasına da imkan sağlayacak.

İki ülkenin birbirini algılama ve birbirleriyle etkileşim kurma biçimlerini derinden etkileyecek olan karar, hepsinden önemlisi güvenliğin tesis edilmesi noktasında terörle mücadelede önemli kazanımlar sağlayacak. Sınır noktalarının yeniden açılması sınır güvenliğini artıracak ve terörist faaliyetleri finanse etmek için kullanılan kaçak mal akışını durduracaktır. Ayrıca terörle mücadelede ortak devriyeyi mümkün kılarak istihbarat paylaşımına yardımcı olacak.

Somali ve Kenya diplomatik ilişkileri Hint Okyanusu bölgesinde iki ülkenin deniz sınırlarının hangi yöne uzanacağı konusunda yaşanan ihtilaf dolayısıyla 2020 yılında kopma noktasına gelmişti. Bu açıdan Somali ve Kenya sınırlarının açılması bölgenin iki başat ülkesi arasında diplomatik ilişkilerin gelişmesini, uzun vadede bölgeye barış ve istikrarın gelmesini de kolaylaştıracaktır.

[1] https://globalchallenges.ch/issue/4/combating-terrorism-on-the-somalian-border-the-improbable-kenyan-dream/

[Gözde Söğütlü - İstanbul Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümünde doktora öğrencisidir]

* Makalelerdeki fikirler yazarına aittir ve Anadolu Ajansının editöryal politikasını yansıtmayabilir.